Her işte olduğu gibi arıcılık işinde de yüksek verim elde etmek için dikkat edilmesi gereken hassas püf noktaları vardır. Arıcılık işine dışarıdan bakıldığı zaman çok kolay gibi durur ama işin içine girdiğiniz zaman işin öyle olmadı her geçen gün yeni yeni deneyimler edinerek işin tecrübe ile gelişen bir iş olduğunu daha iyi anlamaya başılıyorsunuz.
1) Arılık yerinin seçimi: Arılık yerini baştan doğru olarak seçmek daha sonra bizi bir çok zahmetten kurtarır. Çünkü arıların faal olduğu bir mevsimde bu yanlışlığı düzeltme imkanı yoktur. Arılık yeri bal kaynaklarına mümkün olduğu kadar yakın seçilmelidir. Fabrika, yol kenarı, kimyasal kirleticiler, çöplük gibi olumsuz çevre şartalarından uzakta olmalıdır. Arılık hava şartlarına karşı korunaklı olmalıdır, doğrudan rüzgara maruz kalmamalıdır. Kovanlar sabah güneşini alacak, ama öğle güneşinden korunacak şekilde yerleştirilmelidir. Yakında su kaynağı yoksa arıların su ihtiyacını giderecek önlemler muhakkak alınmalıdır.
2) Arının cinsi: Sahip olduğumuz arının cinsi yüksek verim almamızı etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. Bu yüzden mümkün olduğu kadar çalışkan, iyi huylu, doğurgan ve kolayca oğula meyletmeyen bir cinsle çalışmalıdır. Yapılan denemelerde aynı arılıkta farklı cinsteki arıların getirdiği bal miktarında 3 misli farklar görülmüştür. Arılığa yakın çevrede nitelikli arı cinslerinin satın alınabileceği kuruluşlar yoksa, en iyi yöntem arıcının kendi arılarını ıslah etmesidir. Bunun için arılıkta verimli ve üstün niteliklere sahip olan koloniler belirlenerek, bu kovanlardan elde edilen anaarılar diğer kolonilere verilir. Özellikleri itibariyle memnun olunmayan kovanların erkek arıları imha edilerek anaarıyı döllemelerine izin verilmez. Olumsuz genetik özelliğe sahip arıların çoğalmasına izin verilmediği için, arıcı 2-3 yıl içinde bütün kovanlarında üstün nitelikli kolonilere sahip olur.
3) Genç ana arı: Kovanını sürekli olarak güçlü tutmak isteyen arıcı, genç bir ana arı ile çalışmak zorundadır. Bir ana arının en verimli olduğu süre 2 yıldır. 2 yaşını doldurmuş bir ana çeşitli yöntemler kullanılarak değiştirilmelidir. Çünkü yaşlı bir anaarının yumurtlama yeteneği azalmıştır bu yüzden kovan yeteri kadar güçlenemez. Ayrıca yaşlı anaarılar oğul çıkarmaya daha fazla eğilimlidirler.
4) Oğul çıkartmamak: Arazide nektarın çok olduğu mevsimlerde arı kolonisi hızla çoğalır ve oğul çıkarma eğilimine girer. 2-3 hatta bazen altıya kadar oğul çıktığı olur. Her oğul çıkışı kolonideki işçi sayısının ve kovana getirilen bal miktarının azalması demektir. Arı kolonisinin en çok bal toplayabileceği mevsimde oğula çalışması yıllık bal verimini çok düşürür. Hatta bazen çıkan oğullar kendilerine yetecek balı toplayamadıkları için onları ayrıca beslemek gerekir. Onun için bal veriminin yüksek olmasını isteyen arıcı, kolonilerin oğul çıkarmasını engellemek ya da kontrollü oğula izin vermek zorundadır.
5) Kovanların fenni ve standartlara uygun olması: Bu da verimi etkileyen faktörlerden birisidir. Çünkü standart kovanlar yılların tecrübeleri sonucunda geliştirilmişlerdir. Arı kolonisinin en iyi şekilde çoğalıp, en iyi şekilde bal toplayabileceği şekilde dizayn edilmişlerdir. O yüzden kovan ve çerçevelerin ölçü standartlarına kesinlikle uyulmalıdır. Ayrıca çerçevelere suni petek takılması ihmal edilmemelidir. 1 kilo petek yapabilmek için bir koloni 10 günlük bir çalışma süresi harcamak zorundadır. Bu da bal depolama işinin aksatılması anlamına gelir.
Yukarıda saymış olduğumuz yol ve yöntemleri deneyerek arıcılıkta başarılı olabilirsiniz. Arıcılıkta yine buraya yazamadığımız bir çok verimli olmanın yolu vardır. Genel hattları ile bizler arıcılıkta başarılı olmanın yolları açıklamaya çalıştık. Yine konu hakkında sorularınız olursa yorum kısmında bizlere sorabilirsiniz.