Arılar, insanoğlunun yaşamından bile yıllar önce var olmuştur. İlk arı fosili 100 milyon öncesine aitken, insana ait ilk fosil ise 300 bin yıl öncesini gösterir. Yani arıların varoluşu insanoğlunun yaşamından bile daha eskidir. Arılar zar kanatlı bir böcek türüdür. Arıların anatomisini incelediğimizde baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısma ayrıldığını görürüz.
Baş kısmında gözleri ve beslenme yapısı mevcuttur. Gövdesinde ise iğnesi, üç eklemli bacakları ve şeffaf kanatları yer alır. Arka kanatları ön tarafında yer alan kanatlarına oranla daha kısa yapıdadır. Dişi arıların arka kısmında içeri çekilebilen yumurtlama borusu yer alır. Bazı arılarda ise bu boru yumurtlama ile ilgili olmadığı için zehirli iğne şekline dönüşmüştür.
Türlerine Göre Arıların Yaşamları Ve Önemli Özellikleri
Dünya üzerinde birbirinden farklı bir sürü arı türleri mevcuttur. Bunlardan yaban arıları genelde tek başlarına yaşarlar. Bal arıları ise polen ve balla beslenen insanlarla iç içe yaşayan bir arı türüdür. Kısaca arıların yaşamı türlerine göre farlılık gösterir. Ana vatanı Batı Asya ve Anadolu olan bal arıları oldukça yaygın türlerdendir.
Bal arıları binlerce arının yer aldığı koloniler içerisinde yaşarlar. Bir koloni içerisinde erkek arılar, ana kraliçe arı ve kısır dişi işçi arılar bulunur. Koloni içerisinde bir tane yumurtlama özelliğine sahip ana arı varken, binlere işçi arı yer alır. Yumurtlama için ana arılar erkek arılar ile çiftleşir ve böylece bu çiftleşme sayesinde yeni koloniler kurulur.
Kolonilerin her birinde sadece bir tane ana arı bulunur. Ve bu koniler içerisinde her bir ana arı günlük 2 milyon üretim kapasitesi mevcuttur. Koloni içerisinde erkek arılar azınlık seviyesindedir. Ana arı ile çiftleşme sonrası ölürler. Kendi yumurtalarını üretemeyen ya da koloni kuramayan kısır dişi işçi arılar ise koloni içerisinde önemli görevleri yerine getirirler.