Bugün sizlere neden arıcılık yapmamız gerektiğine dair yazımızı yazacağız. Farklı bir tarım kolu olan arıcılık, ülkemizin bir çok yöresinde ve bölgesinde yapılabilmektedir. Bulunduğunuz yerin coğrafi özellikleri ve arı için bitki örtüsü iyiyse yüksek verim almanızı sağlayacaktır. Bilindiği üzere arıcılık faaliyeti az bir emek ve sermaya ile yapılan bir iştir. Bu işi yapmak için profesyonel olmaya gerek yoktur ve evinizin bulunduğu bahçenin bir köşesine bir kaç arı kovanı koyarak arıcılık yapabilirsiniz. Doğru teknik ve yöntemler ile yaparsanız bu sayı zamanlar 40-50 adet arı kovanını bile bulabilir. Böyle hızlı çoğalan ve bereketli bir iş olduğu için aynı zamanda ailenizin geçimini sağlayabilir ve asıl işinizin yanında ek işi olarakta yapabilirsiniz.
Arılardan elde etmiş olduğumuz polen, bal, arı sütü, bal mumu vb. ürünler üreterek ülke ekonomisine kaktıda bulunmuş olursunuz. Aynı zamanda bu üretilen ürünlerin besin olarak tüketilmesi durumunda sağlık bir yaşam için gerekli gıdaları almış olursunuz. Dünyada ve ülkemizde arıcılığın insanlığa en önemli katkısı çiçeklerden polen toplarken yapmış olduğu tozlaşmasıdır. Çünkü arılar polen toplama sırasında çiçekler arasında döllemeyi sağlamış oluyorlar. Ne kadar tozlaşma fazla olursa o kadar bitkilerden elde edilen ürün kaliteli ve sağlıklı olmaktadır. Arıların bu yapmış olduğu görev bitkilerin %40 gibi katkısı olduğu görülmüştür. Ülkemizde daha oturmamış olmasına rağmen yurtdışında insanlar bahçelerinde tozlaşmayı sağlaması için arı kovanı kiralamaktadırlar. Ne yazık ki ülkemizde ise tam tersi olmaktadır. Yani bir kişinin bahçesine koyabilmeniz için bahçe sahibine para ödemek zorunda kalıyorsunuz. Ülkemizde zamanla eğitim ve bilinçlenme ile insanlar da bahçelerine arı getirilmesi için arıcı arayacaktır. Eğer arılar tozlaşmayı sağlayamazsa bitkilerden de bizler yeterli verim alamayız.
Eğer mevsim şartları normal seyrinde gitti ise arı kolonisine çok fazla bakım gerektirmez. Çünkü arı diğer canlı hayvanlara nazaran fazla bakım gerektirmeden kendini idare etmektedir. Ama bu şekilde düşünüp arıyı bir köşeye atıp senede bir defa bakmakta yanlıştır. Yani düşünün bir ineğiniz veya tavuğunuz var bunları mutlaka günlük bakımı sizin kontrolünde yapmak zorundasınız. Ama arılar doğada bulunan çiçeklerden en güzellerine gidip balını almaktadır. Arıların ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış bakımları bulunmaktadır. Bu bakımlar ile ilgili olarak sitemizde bulunan arıcılık takvimi kısmına bakmayı unutmayınız. Arıcılığı yaptıkça yeni yeni tecrübeler edineceğiniz için öyle çok fazla uzmanlığa gerek yoktur. Hele ki çevrenizde tanıdığınız bir arıcı var ise zaman zaman onun yanına giderek işinizi daha çok pekiştirmiş olursunuz. Çevrenizde böyle bir arıcı bulursanız size öğretmek için can atacaktır. Arıcılar bildiklerini anlatmayı seven insanlardır. Hem o arıcıya yardımcı olmuş olursunuz hemde sizde sağlık bir şekilde işi bilen bir arıcıdan arıcılığın püf noktalarını öğrenmiş olacaksınız.
Son olarak arıcılık bulaşıcı bir hastalıktır. O yüzden başlamak önce iyi düşünün ve bu işi başladıktan sonra artık arılıkta yatmaya başlayacaksınız. Çünkü o arıların uçması ve onların kovana nektar, polen vb. ürünleri getirdiğini görmek size ayrı bir zevk verecektir. Son zamanlarda ülkemizde arıcılık yapanlara farklı kurumlar tarafından hibe adı altında büyük yardımlar yapılmaktadır. Yine sitemizde arıcılık desteklemeleri kısmına bakabilirsiniz ayrıntılar için. Arıcılığı profesyonel olarak yapmayacaksınız doğal ve organik bal üretimi yaparak kendinizin bal ihtiyacını karşılayabilirsiniz. Çünkü televizyonlardaki bal dolandırıcılığından sonra nerede bal alıp yiyeceğimizi şaşırmış durumdayız. O yüzden bir arı kovanı alarak bu işe bir an önce başlamak gerekir.
