Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Kekeçoğlu, uzun süredir süren çalışmalar sonucudan sokmayan arı yetiştirdiklerini belirtti. Yetiştirilen arının iyi huylu ve hijyenik olduklarını söylediler.
DAGEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti:
Yaptıkları deneyler kapsamında kovanlara siyah deri kaplı bir top sallandırdıklarını anlatan Kekeçoğlu, “Çok fazla sokma davranışı olan hırçın arılar, saldırıp iğnesini topa bıraktı. Bir kovanda 10 iğne bırakıldıysa diğer kovanda 1-2 iğne bırakıldığını belirledik. En az iğne bırakan kolonilerden kraliçeleri ve erkekleri alıp suni tohumlama yaptık” diye konuştu.
Kekeçoğlu, kovanlardaki en uysal ana arıyla erkek arıların üremesini sağladıklarını anlatarak, şunları kaydetti:
“Araştırma sırasındaki gözlem sürecimizde bazı arıların kendilerine zarar veren ‘ arı biti’ diye adlandırdığımız ‘varroa’yı kendi imkanlarıyla temizlediğini belirledik. Bu hijyenik davranış bizi şaşırttı ve suni tohumlamada bu davranışı gösteren arılara yöneldik. İkinci davranış özelliğimiz de günümüzde çok önemsenen konulardan birisi olan daha sakin arılardır. Çünkü arıcılar kolonilerle daha rahat çalışabilmek istiyor. Biz de bunun üzerinde durmaya çalıştık. Sonuçta suni tohumlama yöntemiyle sokmayan iyi huylu ve hijyenikarı elde ettik. Doğan yavrular, hem hijyenik davranış hem de hırçınlık davranışı bakımından en iyi bireyler oldu.”
Projeye çok ciddi emek verdiklerini vurgulayan DAGEM Müdürü, “Bir nevi tüp bebek yöntemindeki gibi arı üretiyoruz. Uysal arılardan oluşan kovanlarımız artık gün yüzüne çıkmaya başladı. Daha sonraki işlemimiz ise patent almak. Ardından da sakin kolonileri aracılık sektörüne kazandıracağız” dedi.
Yapmış oldukları bu çalışma sonucudanda artık arılardan korkmaya gerek kalmadıklarını söylediler. Konuşmanın devamında ise;
“Örneğin İstanbul’da çok sayıda kişi arıcılık yapmak istiyor ancak şehir merkezinde olduğundan çekiniyor. Artık bu sokmayan arı ırkından temin edip rahatlıkla evlerinin bahçesine kovanlarını koyabilecekler. Arıcılarımız ilerki zamanlarda suni tohumlamayla ürettiğimiz arıları bizden talep ederek gönül rahatlığıyla endişe duymadan bu işi yapabilecekler. Artık ‘arı sokar mı’ korkusu kalmayacak.” diye cümlelerini bitirmiş oldu.